HAVZA
       
 

TARİHİ

Havza M.Ö.2000 li yıllarda kurulmuş olup, kuruluşu Hitit Uygarlığı dönemine dayanır. M.Ö.7.yy.da Samsun’un İonyalılarca kıyı kenti olarak kuruluşundan bir süre sonra Miletliler’in etkisi altına giren bölge, daha sonra Kafkaslardan gelen Kimerler’in istilasına uğramış, savaşlar sonucunda ise önce persler tarafından idare edilmiş, Büyük İskender’in Anadolu’yu istilasından sonra Makedonya İmparatorluğunun egemenliğine girmiştir.

 

M.Ö. I.yy.da Roma  istilasına uğrayan Havza. M.S. 935’te imparatorluğun bölünmesiyle Doğu roma (Bizans) imparatorluğuna dahil olmuştur.

 

Havza ,1071 Malazgirt Savaşından sonra Türk hakimiyeti girmiş ise de, haçlı seferleri sonucu sık sık el değiştirmiştir. 13 yy..’da  Selçukluların eline geçen bölge Selçuklu Hanedanlığının Çöküşünden sonra Canik Beyliği’ne daha sonra 1414’te Osmanlı yönetimine geçmiştir.

 

Bölgede M.S. 1050 yılında olan ve iki gün süren deprem sonucu çoğu bina ve bir de kilise yerle bir olmuş, yıkılan kilisenin altından çok sıcak su çıkmıştır. Eski tarihçiler ilçedeki şifalı suların o dönemlerde çok meşhur olduğunu hatta Romalıların buraya Thermee-Phoseemeomitarem adını verdiklerini belirtmişlerdir.

 

Havza, Osmanlılar döneminde Amasya ‘ya bağlı olarak yönetilmiş, 1882 yılında ilçe olmuş, 1925 yılında Samsuna bağlanmıştır.

 

Havza,Milli kuruluş Hareketlerinin başlangıcında önemli gelişmelerin  kaydedildiği yer olarak da Cumhuriyet tarihimize damgasını vurmuştur.

 

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk 25 Mayıs 1919’da Samsun’dan Havzaya geçmiş, 18 gün orda kalmıştır. Rahatsız olarak geldiği ilçede, şifalı kaplıcalarda sağlığına kavuşmuştur. Atatürk ilçede şimdi Atatürk evi olarak Restore edilen o zamanın Mesudiye Oteli’nde kalmış, Karargahını ise Ali Osman Ağa  konağında kurmuştur.

 

Kurtuluş savaşı hazırlıkları Havza’da başlamış, Amasya tamimim Havzada ele alınmıştır. Yurdun işgali  ilk kez Havzada düzenlenen mitinglerde kınanmıştır. M. Kemal Paşa,26 Mayıs 1919 tarihinde kendisini ziyarete gelen heyete şu tarihi sözleri söylemiştir.

 

“Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız, kurtulacağız, bizi öldürmek değil canlı canlı mezara gömmek istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Son bir azim bizi kurtarabilir.”

 

27 Mayıs 1919’da Havza’da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur. M Kemal 13 Haziran 1919’da bir miting düzenler. O sırada Havza’dan geçen İngiliz temsilcisi Kecil durumu Samsuna bildirir. Haber İstanbul hükümetine iletilerek M. Kemal’in geri çağrılması istenir.

 

Aynı gün Havzadan ayrılan M. Kemal ayrılırken Havzalılara:

 

“Bu gün artık üniforma sahibi değilim. Size evvelce bildirdiğim gibi sade bir millet adamıyım” demiştir.

 

Atatürk’ün Havzaya 24 Eylül 1924 tarihinde ikinci teşriklerinde Havzalılara Hitaben söylediği sözler şöyledir:

 

“Sizinle en önemli, en yeisli günlerde tanıştım. Aranızda günlerce kaldım. Bana mazinin hatırasını tekrarlatan şu daire içinde kıymet kar mesai ve muavenetinizden (yardımlarınızdan)  pek müstefit oldum (faydalandım).  Eğer havzalıların o samimi ve metin hüsnü kabulleri olması ve eğer Havzanın nafi (faydalı) Şifalı kaplıcaları ahval-i sıhhiyem üzerinde müspet bir tesir bırakmasaydı,emin olununki inkılap için çalışmayacaktım. Bundan dolayıdır ki Havza ve havzalılara çok şey borçluyum. Kalbi rabıtam ebediyen saklayacak ve sizi hiç unutmayacağım. İlk cüreti, ilk cesareti gösteren sizlersiniz inkılap ve Cumhuriyet tarihinde kahraman Havzanın ve havzalıların büyük bir yeri vardır”.

 

Atatürk'ün Havza'ya gelişi her yıl 25 Mayıs’ta parlak törenlerle kutlanmaktadır.

 

Havza kelimesinin anlamının, Kurucusu Hititlerin (turaniler) Amasya Valisi “Kavuzhan” adıyla ilgili olarak “Kavza” kelimesinden geldiği ileri sürülmektedir.

 

Havza kelimesi 930 veya 1245 yıllarından sonra kullanılmaya başlanmıştır. Havza adının kullanılmasının ağırlıklı bir nedeni, kaplıca ve hamamlardaki “Havuz”ların çokluğudur. ”Havza”nın nehir veya maden çevresi anlamı da vardır.

 

 

COĞRAFİ KONUMU

Havza kısmen ova ve kısmen de dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçe merkezi, üç tarafı dağlarla çevrili bir vadi içinde kurulmuştur.

 

İlçe Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinin sahil illerin iç Anadolu’ya, Batı ve Marmara Bölgelerine bağlayan önemli bir karayolu ve demiryolu üzerinde bulunmaktadır. doğusunda Kavak ve Ladik, Batısında Vezirköprü, Kuzeyinde Bafra, Güneyinde ise Amasya’nın Merzifon ve Suluova ilçeleri bulunmaktadır.

 

Rakımı 675 m. Olan ilçenin yüz ölçümü 793 km2 dir.

 

Başlıca dağları; İbrecik dağları, Ömürcük ve Göl (Ilıca) dağıdır.

 

Tersakan, Kamlık çayı ve Havza Hacı Osman deresi en önemli akarsularıdır.

 

Mesudiye, Çayırözü, Şeyhkoyun, Hacıdede başlıca yaylalarıdır.

 

 

 

İKLİMİ

Ilıman deniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği arz eder. Bazı yerlerde Karadeniz iklimi,bazı yerlerde Karasal iklim hakimdir. Kış aylarında sislidir kışın kar yağışı ve buzlanma görülür.

 

 

SOSYO-EKONOMİK YAPISI

Havza'nın ekonomisinde tarım hakimdir. İlçede üretimi yapılan başlıca ürünler; şeker pancarı, buğday, arpa ve ayçiçeğidir. Tütün, fasulye, mısır, yulaf, nohut ve mercimekte yetiştirilmektedir. Meyve üretimi; elma, armut, ceviz, erik, vişne, ayva, kızılcık, üzüm üretimi olarak gerçekleştirilir. Ayrıca yem bitkileri ve sebzede yetiştirilmektedir. Sulama için akarsularından yararlanılan ilçede 7 sulama göleti mevcuttur.

 

İlçede 6 tarım kredi kooperatifi mevcuttur.

 

Havzada hayvancılık büyük baş hayvancılık ve kümes hayvancılığı şeklinde gerçekleşmektedir. Sivrikise ve güvercinlik köylerinde boğa barınağı mevcuttur.

 

Dağlarla çevrili ilçede orman alanları geniş yer kaplar. Yüzölcümü79.300 ha olan ilçenin 28.449 ha’ı ormanlık alanıdır.Orman köylerinde yaşan halk geçimini büyük ölçüde orman ürünlerinden sağlamaktadır.

 

İlçede 6 tanesi faaliyette olmayan 21 un fabrikası mevcuttur.

 

Özel sektöre ait 3 adet fabrika faaliyettedir. Bunlar Çivi fabrikası,Vidasan vida ve cıvata fabrikası ve süt ürünleri fabrikasıdır.

 

İlçenin 1989 yılında hizmete girmiş, çeşitli meslek dallarında 120 esnafın çalıştığı birde küçük sanayi sitesi vardır. Havza ekonomisinde Turizm de önemli bir yer tutar. İlçenin sahip olduğu şifalı sular çevre il ve ilçelerden çok sayıda ziyaretçi çekmektedir. İlçede çok sayıda otel, motel ve pansiyon mevcut olup termal turizme hizmet vermektedir.

 

İlçede Salı günleri normal Pazar,Cuma günleri ise hayvan pazarı kurulmaktadır.

 

 

ULAŞIM

Havza,Samsun-Ankara devlet karayolu üzerinde kurulmuş bir ilçemizdir. Samsuna uzaklığı 84 km.dir. Samsundan Havzaya ulaşım problemi yaşanmamaktadır. Her gün her saat araç bulmak mümkündür.

 

 

Lerdüge Tümülüsleri

Havzanın 21 km. doğusunda Lerdüge köyünde beş tümülüsü saptanmıştır. 1946 yılında başlatılan çalışmalarda çıkan buluntular Ankara Arkeoloji müzesine gönderilmiştir.

 

Ortaya çıkartılan yapının,mimari tekniği ve diğer buluntulardan M.S.100 - M.S.200 yılları arasında kullanıldığı anlaşılmıştır. Demir kenetlerle birbirine bağlanmış taş girişten 15 m. Uzunluğundaki tonoz örtülü dramos7a geçilmektedir. Moloz taş duvarlar sıvalı alt bölüm al boyalıdır. Gömüt odasına taştan oyularak açılmış küçük bir kapıdan girilmektedir. Gömüt odasının duvarları insan hayvan tasvirleriyle süslenmiştir. Altın süs  gereçler,tunç kandiller, çeşitli şişeler tümülüste bulunan eşyalardır.

 

Havza ilçesindeki diğer arkeolojik alanlardan elde edilen buluntular üzerinde yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bunlar; Tepecik, DökmeTepe, Patlaguç ,Kayalı Tepe, Garco Tepe, Cin Tepe, Cevizbaşı, Ören Tepe, Çamtepe, Çeştepe, Bacatepe, Şeyh Safi, Manevra Tepe, Hakim Tepe, Kale tepe, Taş karaca ören, Anıttepe höyükleridir.

 

Mustafa Paşa Camii

Havzanın imaret mahallesindedir. 1256 yılında yapılmıştır. Osmanlılar döneminde iki kez onarılan cami, kare planlı ve üstü kiremit çatı ile örtülüdür.

 

 

Mustafa Bey Türbesi

1429 yılında yapılmıştır. Kare planlı olup, alt kesimi kesme taştan, üst kesimi taş ve tuğla karışımı, kubbeli bir yapıdır. Geometrik motiflerle örülmüş tuğla örtüsü özgündür.

 

 

İmaret

Havza ilçe merkezinde imaret mahallesindedir. Amasya emirlerinden Atabeyzade Mustafa Beyin damadı Yörgüç Paşazade Mustafa Bey tarafından 1429 yılında yaptırılmıştır.

 

Kesme taştan, yapılmış olup, düz çatılıdır. 1938 ve 1940 yılları arasında onarılıp Atatürk Kütüphanesi olarak hizmete açılmıştır. 1968 de ikinci kez onarılan yapı 1928’den beri aşevi olarak kullanılmaktadır.

 

 

Kurt Köprüsü

Havza ilçesinde bağlı kayabaşı (Tahna) köyündedir. Kesin yapılış tarihi bilinmeyen köprünün Roma döneminde onarıldığı tahmin edilmektedir. İstavroz çayı üzerinde kurulmuş olan köprünün iki büyük gözü ve ortasında bekçi evi bulunur. Yaklaşık 2m. Genişliği ve 12 m. yüksekliği vardır.

 

 

MUSTAFA KEMAL’İN HAVZA KARARGAHI KRONOLOJİSİ (ATATÜRK EVİ) MESUDİYE OTELİ

Günümüzde “Atatürk Karargahı” olarak hizmet verip müzeye dönüştürülme çalışmaları sonuçlandırma aşamasında olan bu bina’nın ilk olarak Ermeniler tarafından inşaa edilip uzun yıllar Ermeni Kız Mektebi olarak kullanıldığı ileri sürülmektedir.

 

Ermeniler’in bölgeyi terk etmesinden sonra hükümete devredilen bu binayı Havza eşrafından Hurdazlı İsa Efendi satın alarak otel haline getirmiş daha sonra bu otelin işletmeciliği belirli bir kira bedeli karşılığı Havza’da uzun yıllar kaplıca müstecirliği de yapmış olan Ali Baba’ya verilmiştir.

 

Ali Baba’nın işletmeci-liği döneminde 25 Mayıs 1919 - 13 Haziran 1919 tarihleri arasında Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Havza bürosu olarak kullandığı bilinen bu bina 1338 (1922) yılında Hurdazlı İsa Efendi’den 4.500 lira karşılığında satın alınarak belediye binası haline getirilmiştir.

 

Bu şekilde 50 yılı aşkın bir süre belediye hizmet binası olarak yararlanılan eski Ermeni Kız Mektebi ve tarihte bilinen adıyla ünlü Mesudiye Oteli 1993 yılında restore edilerek “Atatürk Karargahı” haline getirilip, ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. Müzeye dönüştürülme çalışmaları sonuçlandırma aşamasında olan Atatürk Karargahı’nda Atatürk’ün Havza’da kaldığı süre içerisinde çalışma bürosu olarak kullandığı bir oda ve istirahatini temin ettiği bir yatak odası içindeki orjinal yada o döneme özgü ve orjinaline yakın eşyalarıyla birlikte korunmaktadır. Karargah’ın diğer odaları Atatürk’ün Milli Mücadelemizde izlediği yol üzerinde bulunan kentlerimizin adına ithaf edilerek, Atatürk’ün bu kentlerimizdeki etkinlikleri ile ilgili belge, kitap ve fotoğraflarla dekore edilmiştir.
 

 

İstasyon Binası

İki katlı olan yapı kesme taştan inşa edilmiş olup çatısı Marsilya kiremiti ile örtülüdür.

 

 

Büyük Hamam(Vakıf Hamamı)

İmaret mahallesi, hamam sokağında bulunan tarihi kaplıca; Bizans dönemi nede yapılmış olan eski yapı yıkılarak yerine yeniden inşa edilmiştir. Adeta Havzanın sembolü haline gelen bu tarihi hamam vakıf kayıtlarına göre 1256 yılında Selçuklu Sultanı II.Mesud tarafından yaptırılmıştır.

 

Bu hamam kızgözü-Aslanağzı hamamı olarak ta bilinmektedir. Hamama bu adın verilmesi tabi ki bir efsaneye dayanmaktadır Bir çok kaplıcada olduğu gibi  Kız gözüne de kutsal yer olarak bakılmakta; bu sudan içen ve 20 defa banyo yapan insanın hiçbir hastalığının kalmayacağına inanılmaktadır.

 

Soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık olmak üzere üç bölümlü ve kubbeli klasik Türk hamamı tarzındadır. Sıcaklık bölümünün ortasında bir havuz bulunmaktadır.

 

Hamamın ana kurnası aslanağzı, yanında bulunan sütun ise kız gözü olarak adlandırılır. Bazıları kız gözünden akan sıcak suyun ince muntazam tertibatlı bir mercandan sızdığın iddia etmekte ise de, bazıları da hamam buharlarının toplanmasından ibaret bir su olduğunu söylemektedirler. Hamamın kubbesinden hiç su damlamadığına göre mimarın bu buhar sularını herhangi bir şekilde toplayıp bir noktaya taşımış olması ihtimali daha kuvvetli görünmektedir.

 

100 kişi kapasitesi olan hamam gündüzleri kadınlara geceleri erkeklere açıktır. Bu hamamın hemen yanında 22 özel banyosu da vardır.

 

Küçük hamam (şifa kaplıcası) 1429 yılında Amasya Emiri Mustafa Bey tarafından büyük hamama ilave olarak yaptırılmıştır. Bir havuzu olan bu hamam 50 kişi kapasiteli olup devamlı erkeklere açıktır.

 

Maarif Hamamı

İmaret mahallesi hamam sokağında Büyük hamamın 50 m. batısında yer almaktadır. II.Abdülhamit’in son dahiliye nazırı Maznun Paşazade Mehmet Memduh Paşa tarafından Sivas valisi iken “1890-1894” tarihleri arasında yaptırılmıştır. Üstünde bulunan özel banyolar ve otel kısmı yenidir.

 

Bu hamamda 1 havuz,3 kurna,6 tek kur5nalı özel bölmeler bulunmakta olup, 100 kişi kapasitelidir. Hamamın yeni eklenmiş olan kısımlarında ise 9 özel banyo vardır.Hamamın üstünde 60 yataklı bir otel yer almaktadır. Bu hamam gündüzleri bayanlara, geceleri erkeklere hizmet vermektedir.

 

 

Diğer Tarihi eserler

Dereköy’de ki emir El-hacı Veliyüddin Bin Berekat-Şah Camii (12499 ve türbesi, Sivrikise köyündeki Sivrikise Camii(1903), Şeyh Safi Köyündeki Şeyh Savcı Türbesi (Selçuklular dönemi).

 

 

KAPLICALAR

Havzada turizm faaliyetlerinin büyük bir bölümü termal turizme dayanmaktadır. Şifalı suları bulunan ilçeye eski çağlardan beri bazı hastalıkların tedavisinde yaradığı için çevreden hatta bütün Anadolu’dan çok sayıda insan gelmektedir. Diğer bir deyişle Havza’da daha çok sağlık, dinlenme ve temizliğe dayalı turizm söz konusudur.

 

Havzanın içerisinde Samsun-Ankara yoluna yaklaşık 1 km. uzaklıkta bir tepenin eteğinde beş kaplıca bulunmaktadır. Bu kaplıcaların üçü eski tarihlerde yapılmış; Aslanağzı-Kız gözü; Şifa ve maarif Hamamları; diğer iki tanesi ise MTA’nın araştırmaları sonucu 1986 yılında bulunan ve çıkarılan sıcak suyun değerlendirilmesi amacıyla sonradan yapılmış Modern Türk Hamamı, Lokman Hekim Hamamı'dır.

 

Havza kaplıcalarının şifalı suları; çeşitli romatizma, kırık, çıkık sek elleri ve mevzi ağrılar, sinir, mide, bağırsak, metabolizma, kansızlık gibi hastalıklara iyileştirici etki yapmaktadır.

 

Havza kaplıcaları Turizm Bakanlığı tarafından Termal Turizm merkezi olarak ilan edilmiştir. 56 C sıcaklığa ve günde 10.080 kişi banyo kapasitesine sahiptir. (56 C kaynak çıkış sıcaklığıdır).

 

Milli mücadele yıllarında Atatürk Havzaya geldiğinde,şifalı kaplıcalardan faydalanma fırsatıda bulmuştur.

 

İmaret mahallesi hamam sokağında Büyük hamam, Küçük hamam ve Maarif Hamamı gibi tarihi hamamların yanında 1986 yılında yapılmış hamamlar şunlardır:

 

 

Modern Türk hamamı

1986 yılından sonra Havza belediyesi tarafından yapılan hamamlardan birisidir. Vakıf kaplıcalarının yaklaşık 100m aşağısında inşa edilmiştir. Umumi hamamın ortasında bir havuz bulunmakta olup, 150 kişilik kapasiteye sahiptir. Hamamın altında 13 özel banyosu bulunmaktadır. Bu hamam gündüzleri bayanlara, geceleri erkeklere açıktır.

 

 

Lokman Hekim Kaplıca ve Motelleri

Maarif hamamının 50m. İlerisinde inşa edilmiştir. 100 kişilik umumi bölümünden hariç 24 özel banyosu vardır.

 

Bunların haricinde umumi bölümleri olmayıp, özel banyoları olan termal oteller, motellerde mevcuttur.

 

 

Gezi ve Mesire Yerleri

Çevresinde ve ülke çapında böylesine meşhur kaplıcalara sahip olan Havza’ya yakın yerlerden günübirlik gelenler olduğu gibi yurdun her köşesinden bir haftalık, 15 günlük, 20 günlük süreler için gelenler de vardır.

 

Havzanın etrafı ormanlarla kaplanmış dağlarla çevrilidir. Bu nedenle yakın çevresinde piknik ve mesire alanı oldukça fazladır. Ancak, Havza’da bunun için pek fazla uzağa gitmeye gerek yoktur. Çünkü ilçe merkezini çevreleyen ağaçlarla kaplı bayırlar bu iş için ideal mekanlardır. Özellikle hamamların bulunduğu imaret mahallesi oturup dinlenmek, piknik yapmak için son derece elverişli alanlara sahiptir.

 

 

Belirli Günler

Milli mücadele yıllarında Atatürk’ün Havzaya geldiği gün olan 25 Mayıs’ta her yıl “Atatürk’ü Anma ve Kutlama Festivali” adı altında bir şenlik düzenlenmektedir. Bu şenliklerde Karadeniz Kırk pınarı diye adlandırılan yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır. Bir hafta süreli festivalde çeşitli spor müsabakaları, eğlenceler, kültürel etkinlikler gerçekleştirilmektedir.

 

Ulaşım:

  • Samsun'a 84 km.
  • Amasya'ya 53 km.
  • Merzifon'a 24 km.
******@T@TÜRK KÖŞESİ******
 

*********SiTe SaHiBi*********
 

*********SAMSUNSPOR*********
 

 
 
Bugün 9 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol